TBMM Genel Kurulu

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş: "Türkiye'deki döviz dalgalanmalarından dolayı ortaya çıkan fiyat farklılıklarından şu grubun, şu kişinin şu kadar miktar nemalandığını, faydalandığını iddia etmek mümkün değil. Eğer böyle bir şey iddia ediliyorsa tamamen abesle iştigaldir" MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül: "Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanmış olan Genişleme Strateji Belgesi veya aday olabilecek ülkeler için hazırlanan ülke raporlarında Türkiye'ye karşı çifte standartlı, şaşı bakışın halen devam ettiği görülmüştür"

21 Ekim 2021 - 17:15
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, "Türkiye'deki döviz dalgalanmalarından dolayı ortaya çıkan fiyat farklılıklarından şu grubun, şu kişinin şu kadar miktar nemalandığını, faydalandığını iddia etmek mümkün değil. Eğer böyle bir şey iddia ediliyorsa tamamen abesle iştigaldir." dedi.

TBMM Genel Kurulu'nda grup başkanvekilleri yerlerinden söz alarak, değerlendirmelerde bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, İstanbul Başakşehir'deki Kanuni Sultan Süleyman KYK Yurdu'nda bir hafta içerisinde üç kez bıçaklı gasp olayının yaşandığını söyleyen öğrencilerin barınma koşullarının iyileştirilmesi için bir protesto gösteresi düzenlediğini belirterek, "İYİ Parti olarak öğrencilerin bu sorunlarının çözümüne katkı sağlamak ve hız kazandırmak amacıyla konuyu Meclisin gündemine taşımaya karar verdik. Hükümeti de zaman kaybetmeden konuya el atmaya ve çözüm üretmeye davet ediyoruz." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üç yıl önce "ver yetkiyi, gör etkiyi" diyerek millete bir söz verdiğini ifade eden Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Faizle, enflasyonla, dolarla nasıl mücadele edilir gösterecekti. Üç yıl sonra bugün Türkiye'de devletin bankaları Sayın Cumhurbaşkanının yetkisinde, medyanın büyük çoğunluğu, Hazine, Maliye hatta bağımsız olması gereken Merkez Bankası bile Sayın Cumhurbaşkanımızın yetki alanında. Yani millet Sayın Cumhurbaşkanımıza, Recep Tayyip Erdoğan'a yetkiyi verdi. Peki, ya etki ne oldu? Onu da ifade edeyim: Faizler yükseldi, enflasyon yükseldi, dolar 9,45 seviyesine yükseldi. Dolardaki her 10 kuruşluk artış borç stokumuza 45 milyarlık bir artı yük getirmektedir. İşsizlik rekor seviyelere yükselmiştir. Çiftçinin, işçinin, memurun, esnafın, emeklinin yani toplumun her kesiminin alım gücü azalmıştır. İşte, Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemiyle uçan Türkiye de budur. İşte, tam yetkili Sayın Erdoğan'ın üç yılda ülkemize olan etkisi de budur. Esnaf kepenk kapatıyor, firmalarımız yabancılara satılıyor, milletimiz günden güne fakirleşiyor. Maliye Bakanı ortada yok, Merkez Bankası Başkanı ise palyatif tedbirler getiriyor ve her müdahalesi döviz kurunda olumsuz etkilere neden oluyor."

- AB Komisyonu raporuna tepki

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ise "Avrupa Komisyonu tarafından 19 Ekim 2021 tarihinde yayınlanmış olan Genişleme Strateji Belgesi veya aday olabilecek ülkeler için hazırlanan ülke raporlarında Türkiye'ye karşı çifte standartlı, şaşı bakışın halen devam ettiği görülmüştür." ifadesini kullandı.

Raporda AB'nin Türkiye'ye karşı sorumluluklarına dair tek bir cümlenin yer almadığını vurgulayan Bülbül, "Aday ülke statüsünde olmamıza rağmen mezkur raporda Türkiye bir defa dahi aday ülke statüsünde ifade edilmemiştir. Düzensiz göç konusunda tampon veya bir bariyer olarak görüldüğü anlaşılan Türkiye'nin son dönemde karşılaştığı risk, tehdit ve saldırıların açıkça görmezden gelindiği anlaşılmaktadır. Yapılan değerlendirmelerde terör odaklarının ve destekçilerinin 'masum ve mağdur' kabul edilerek gerçek mağdur ve mazlum olan halkımızın, insanımızın hukukunun yok sayılması vicdanları kanatan, kahredici bir durumdur. Özellikle Adalar Denizi, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta yaşanan gelişmelerde yetkili ve sorumlu olmamasına rağmen Rum-Yunan politikalarına ve tezlerine müzahir tutum takınan Avrupa Birliği ve Avrupa Komisyonu bu yaptığıyla bölgede istikrarsızlığa ve huzursuzluğa negatif yönde büyük katkı sağlamaktadır." ifadesini kullandı.

Bülbül, Avrupa Birliği'nin bu bakış açısıyla yoluna devam etmesinin ne bölgeye ne dünya siyasetine ne de AB-Türkiye ilişkilerine fayda sağlayacağını belirterek, "Bilinmelidir ki Türkiye, gelişen ve büyüyen ekonomisi, dinamik nüfusu, güçlü ordusu ve insan merkezli dış politikasıyla dünyanın başına dert değil insanlık adına yüz akı olacak bir yönde ilerlemektedir." dedi.

- "Faiz kararları kimlere sızdırıldı, kimler kur zengini yapılıyor?"

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, bugünün "Dünya Gazeteciler Günü" olduğunu belirterek, "Bugün Türkiye'de gazetecilik büyük bir baskı altında, basın özgür değil ağır bir sansür ortamı var. Bugün vesilesiyle hakikatlerin peşinde koşan gerçek gazetecilerin günlerini kutluyorum ve özgür günlerde işlerini güvenle yapacakları demokratik bir ortamı hep birlikte yaratacağımızın sözünü de veriyorum." dedi.

Doların 9,50'ye dayandığını ifade Beştaş, "Merkez Bankasının faiz kararı öncesinde düşürülüyor sonrasında dolar fırlıyor. Bu çok tanıdık bir manzara. Merkez Bankasının faiz kararı öncesi satışların artması çok çarpıcı tabii ki. Faiz kararları kimlere sızdırıldı, kimler kur zengini yapılıyor? Bunu 84 milyon adına buradan soruyorum." ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, gazeteci-yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'yı, suikast sonucu ölümünün 21. yılında saygı, rahmet ve minnetle andı. Bugünün "Dünya Gazeteciler Günü" olduğunu ifade eden Altay, "Tüm gazetecilere, patronundan muhabirine, editöründen köşe yazarına kadar özgürce yazabildikleri, konuşabildikleri bir çalışma yaşamını temenni ediyoruz." dedi.

Merkez Bankası kararıyla birlikte dövizde hızlı bir tırmanışın olduğunu ifade eden Altay, "Merkez Bankası, 23 Eylül gününde de politika faizinde yüzde 19'dan 18'e bir düşme gerçekleştirmişti. Yalnız, Hazine 21 Eylül günü yüzde 19,69 faiz oranıyla borçlandı, aynı tahville 19 Ekim de yüzde 20,27 faizle borçlandı. Ağustos sonunda yüzde 19,9 olan bankaların ticari kredi faizi, ekim ayı başında yüzde 20'ye çıktı. Yani Merkez Bankasının bu kararlarının bir yansımasını, hayatın gerçeğinde zaten insanlar, tüketiciler göremiyor. Merkez Bankasının emir komutayla faiz indirmesine rağmen Hazine'nin borçlanma, bankaların kredi faizlerinin yükselmesinin gerçek nedeni devletin içinde bulunduğu haldir, borç sarmalıdır; yükümüz ağır, işimiz zor." şeklinde konuştu.

Devletin borcunun yüzde 56'sının döviz cinsinden olduğunu belirten Altay, "Yani bu 137 milyar demek. Bugünkü karardan sonra dövizdeki tırmanışla sadece bu son iki saatte devletin borcu 45 milyar TL arttı. Borcun yüzde 56'sı dövizle olduğu için Sayın Elitaş, siz bunları çok daha iyi bilirsiniz, bu dolardaki 30 kuruşluk artış hepimize 46 milyar TL yük getirdi, hayırlı olsun." dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, geçen hafta hayatını kaybeden AK Parti İstanbul Milletvekili İsmet Uçma'ya Allah'tan rahmet diledi.

Elitaş, tüm gazetecilerin, "Dünya Gazeteciler Günü'nü" de kutladı.

Merkez Bankası kararına ilişkin açıklamalara değinen Elitaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Altay da eğer ekonomi haberlerini takip etmiş olsaydı beklentinin ne kadar olduğunu, piyasa beklentisinin ne kadar olduğuyla ilgili bir kanaat ortaya çıkmıştı. Önceki gün itibarıyla '50 baz puan gerçekleşecek' diye ifade edilen piyasa beklentisi bugün sabah itibarıyla 100 baz puana çıktı. Önceki gün '50 baz puan faiz düşecek' diye ifade edilirken döviz fiyatları 9,45-9,50 civarındaydı. Sayın Altay şimdi bir hesap yaptı ya biraz önce; 50 baz puan düşecekken buydu, 100 baz puan beklentisi olurken gece yarısı bankaların internet sitesine girdiğinizde 9,25 ile 9,30 civarında döviz fiyatları vardı. Bugün 200 baz puanlık bir düşmeyle birlikte önce 9,45 oldu, şimdi gördüğüm kadarıyla da 9,40 civarında.

Bu sistemde, yapılan işlemlerde politika faiziyle birlikte ortaya çıkacak. Az önce Sayın Beştaş bir şey ifade ettiler 'Bunlardan kim faydalandı, kim aldı?' diye. İnternet sitelerinde sabaha kadar bankalardan elektronik sistemle döviz alıp satabilmeniz mümkün. Ne kadar miktarda alınıp satılabiliyor, tam bilmiyorum ama bir elektronik bankacılık sisteminiz varsa belki bin dolar, belki 10 bin dolar veya 1 milyon dolar, onun ölçüsü de nedir? Onu bilmiyorum, sabaha kadar alınıp satılabilmesi mümkün ama şunun altını iyi çizmemiz lazım: Yani Türkiye'deki döviz dalgalanmalarından dolayı ortaya çıkan fiyat farklılıklarından şu grubun, şu kişinin şu kadar miktar nemalandığını, faydalandığını iddia etmek mümkün değil. Eğer böyle bir şey iddia ediliyorsa tamamen abesle iştigaldir."