KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR - "Derin bir nefes çekemedim içime"

Sağlık çalışanı Özgür Velioğlu: "Yataktan kalkıp 2 metre ilerideki lavaboya gitmekte bile zorlanıyordum. Öksürmekten adım atamayacak durumdaydım" "Eşim, çocuklarım, annem ve babam herkes gözümün önüne geliyor. 'Acaba daha mı kötü olurum, tedavi olup evime gidebilecek miyim?' diye onları düşündüm. Bir adım atmanın, derin bir nefes almanın ne kadar önemli olduğunu o durumda hissediyorsunuz"

KOVİD-19 HASTALARI YAŞADIKLARINI ANLATIYOR - "Derin bir nefes çekemedim içime"
14 Nisan 2021 - 11:20
ABDULLAH ÖZKUL - Yeni tip koronavirüsü (Kovid-19) yenen sağlık çalışanı Özgür Velioğlu, hastalık ve tedavi sürecinde yaşadıklarını anlattı.

İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığında uzman olarak görev yapan 46 yaşındaki Velioğlu, AA muhabirine, geçen yıl 4 Kasım'da halsizlik ve öksürük şikayetlerinin ardından yaptırdığı testin pozitif çıktığını söyledi.

İlk dört gün hiçbir sıkıntısının olmadığını, beşinci günden sonra solunum problemi başladığını ve hastaneye gittiğini belirten Velioğlu, akciğer tomografisinde tutulum tespit edilince hastaneye yatışının yapıldığını ifade etti.

Velioğlu, hastanede ilk günlerin rahat geçtiğini dile getirerek, "10 Kasım'da hastaneye yattım, 14-15 Kasım'da ağırlaşmaya başladım. Ciddi solunum sıkıntısı olmaya başladı. Ciğerlerde tutulma olunca zatürreye çevirdi. Ciddi öksürüğüm ve halsizliğim vardı. Yataktan kalkıp 2 metre ilerideki lavaboya gitmekte bile zorlanıyordum. Öksürmekten adım atamayacak durumdaydım. Aşırı derecede güçsüzdüm. Konuşmakta, yürümekte, her şeyde zorlanıyordum." diye konuştu.

- "10'uncu günde ayağa kalkabildim"

Durumunun adım adım kötüye gitmesinin kendisini üzdüğüne değinen Velioğlu, şunları kaydetti:

"Her gün işe geldiğimde sistemden kaç kişi hastanede yatıyor, kaç kişi entübe olmuş, kaç kişinin testi pozitif bunları gözden geçirirdim, şimdi kendim o grubun içine dahil oldum. Hastanede yatanın bir ilerisi de yoğun bakım oluyor. Eşim, çocuklarım, annem ve babam herkes gözümün önüne geliyor. 'Acaba daha mı kötü olurum, tedavi olup evime gidebilecek miyim? diye onları düşündüm. Bir adım atmanın, derin bir nefes almanın ne kadar önemli olduğunu o durumda hissediyorsunuz. Derin bir nefes çekemedim içime. Ya da kalkıp camın kenarından bakayım dedim bunu ancak hastaneye yattığımın 10'uncu gününde yapabildim. Kardeşim gelmişti, ona camdan el sallayabildim."

Hastaneden 23 Kasım'da taburcu edildiğini aktaran Velioğlu, hastalığın bulaşıcılığı nedeniyle ziyaretçi gelememesinin de kötü olduğunu, çocuklarını, anne ve babasını, arkadaşlarını özlediğini anlattı.

Maske, mesafe ve hijyenin virüsten korunmada çok önemli olduğunu vurgulayan Velioğlu, "Maske takmayan insanlara niye tedbir almıyorsunuz diye sorduğumuzda 'Bana bir şey olmaz.' diyorlar. Size bir şey olmayabilir ama size bulaşan bir hastalık en yakınızda bulunan sevdiklerinize zarar verebilir. Vücut direnciniz iyidir kendiniz hiçbir sıkıntı yaşamayabilirsiniz ama bulaştırdığınız bir insanın hastanede yatmasına hatta ölmesine sebep olabilirsiniz. O yüzden herkesin dikkat etmesi gerekiyor." diye konuştu.