Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti "Türkiye Yüzyılı" Tanıtım Toplantısı'nda konuştu: (3)
"Türkiye Yüzyılı, kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkar siyaseti yerine kucaklama siyasetini, tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır" "Türkiye Yüzyılı, hakiki icraatları samimi kabullerle buluşturmanın, insani değerleri ideolojik fanatizmin önüne geçirmenin, hakkı teslim etmeyi bağnazlığa yeğ tutmanın, gerçeklere sırtını dönenlerin yönünü hakikate çevirmenin, böylece hep birlikte daha büyük hedeflere yöneleceğimiz yeni bir başlangıcın adıdır" "Ülkesinin kazanımlarıyla gurur duyan, milli çıkarları her şeyin üstünde tutan, tehditler ve saldırılar karşısında tek yürek, tek bilek olan bir siyaset özlemimizin Türkiye Yüzyılı ile hayata geçeceğini ümit ediyoruz"
Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti "Türkiye Yüzyılı" Tanıtım Toplantısı'nda, dünyanın siyasi ve ekonomik krizlerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde, Türkiye Yüzyılı vizyonu gibi bir program vaadiyle milletin huzuruna çıkmanın kolay olmadığını vurguladı.
Cumhuriyetin ilk 99 yılının hangi sıkıntılarla hangi sancılarla hangi sarsıntılarla geçtiğini de bildiklerini ifade eden Erdoğan, geçen 20 yılda yaptıkları ile asırlık eksiklerin çoğunu giderdiklerini, ülkeyi en üst lige çıkarmış olsalar da bunu yeterli görmediklerini söyledi.
"Öyle kritik bir eşikteyiz ki bundan sonra atacağımız adımlarla ya bu ligin ön sıralarındaki yerimizi alacağız ya da tekrar geriye düşme riskiyle karşı karşıya kalacağız." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizi, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla asırlık hedeflere yöneltirken, üstesinden gelinmesi hakikaten çok zor bir yükün altına giriyoruz. Ömründe tuğla üstüne tuğla koymamış, bir gönül tamir etmemiş, herhangi bir esere ve hizmete imza atmamış olanların rahatlığı sizi yanıltmasın. Ne diyor gönül sultanı; 'Kamil odur ki koya dünyada eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser.' Eğer ülke ve millet olarak, eser üstüne eser koyarak yolumuza devam etmezsek, bir süre sonra yerimizde yeller esmesi kaçınılmazdır.
Sözümüz, işiten kulaklara, gören gözlere, hakkı konuşan dillere, kapısı açık kalpleredir. Türkiye Yüzyılı, kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkar siyaseti yerine kucaklama siyasetini, tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır. Türkiye Yüzyılı, hakiki icraatları samimi kabullerle buluşturmanın, insani değerleri ideolojik fanatizmin önüne geçirmenin, hakkı teslim etmeyi bağnazlığa yeğ tutmanın, gerçeklere sırtını dönenlerin yönünü hakikate çevirmenin, böylece, hep birlikte daha büyük hedeflere yöneleceğimiz yeni bir başlangıcın adıdır."
- "Arşivimize koyduğumuz her makası, ülkemizin kalkınma adımlarının birer izi olarak görüyoruz"
Erdoğan, açılan tesislerin kurdele kesiminde kullanılan makasların yer aldığı "Cumhurbaşkanlığı Makas Koleksiyonu"nu konu alan videonun izlenmesinin ardından, "Katıldığımız açılış törenlerinin ardından mutlaka alıp arşivimize koyduğumuz her makası, ülkemizin kalkınma adımlarının birer izi olarak görüyoruz." dedi.
Ülkedeki her bir ferdin, şahsını ve siyasetini takdir etmeyerek, tercihini farklı yönde kullanma hakkının elbette bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim tek isteğimiz, şu gerçeklerin teslim edilmesidir. Bugün ülkemizde, evladının ana sınıfından üniversiteye kadar tüm kademelerde en iyi eğitimi almasını isteyen her aile, bu imkana, isterse hiçbir maddi külfete girmeden sahiptir. Sağlık sorunu yaşadığı için hastaneye giden insanımız, teşhisi, tedavisi, ilacıyla dünyada emsali olmayan bir hizmeti, en kaliteli ve ücretsiz şekilde almaktadır. Yaşlı ve engelli gibi dezavantajlı vatandaşlarımıza evde bakım dahil her türlü hizmet sunulmakta, düşük gelirli ailelerimiz kapsamlı yardımlarla desteklenmektedir. Gözü gibi bakıp büyüttüğü evladını askere gönderen anne-babalar, çocuğunun, başını ezdiğimiz terör örgütünün tehdidine maruz kalmayacağını bilmektedir. Evini doğal gazın kolaylığı, temizliği ve ekonomikliğiyle ısıtan, mutfağında, banyosunda aynı imkana sahip kardeşlerimiz hayatlarını konforla sürdürmektedir. Barajlarla, göletlerle, sulama tesisleriyle donattığımız topraklarımızın bereketiyle üretimi artan, kazancı çoğalan çiftçimizin refah düzeyi yükselmektedir.
TOKİ'den veya müteahhitten aldığı evinde güvenle oturan, sahip olduğu otomobilini keyifle kullanan vatandaşımız için bunlar, standart hayat seviyesi haline gelmiştir. Yaptığımız bölünmüş yollarda ve otoyollarda güvenli seyahat eden, isterse hızlı trenle isterse uçakla gideceği yere çabucak ulaşan insanımız, kendine daha çok vakit ayırabilmektedir. Sessiz devrimler sayesinde yıllarca ülkemizde ezilen, horlanan, ötekileştirilen tüm kesimler hak ve özgürlüklerini en geniş şekilde kullanabilmektedir. Daha açık bir ifadeyle, bizim arzumuz bu ülkede, sadece yanlışı söylemekle kalmayıp, doğruya doğru diyecek, hakkı teslim edecek bir anlayışı hakim kılmaktır."
- "Türkiye Yüzyılı'yla birlikte, inşallah böyle bir zihniyet devrimini de gerçekleştireceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Geçtiğimiz 20 yılda, ülkemizde hizmet devrimini nasıl hayata geçirdiysek, Türkiye Yüzyılı ile birlikte, inşallah böyle bir zihniyet devrimini de gerçekleştireceğiz. Ülkesinin kazanımlarıyla gurur duyan, milli çıkarları her şeyin üstünde tutan, tehditler ve saldırılar karşısında tek yürek, tek bilek olan bir siyaset özlemimizin Türkiye Yüzyılı'yla hayata geçeceğini ümit ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Hükümete ilk geldiklerinde "Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." dediklerini dile getiren Erdoğan, birilerinin o zaman bu sözü kendilerince küçümsediğini, istihzayla karşıladığını aktardı.
"Aslında bunların küçümsedikleri bizim sözümüz değil, bizim nezdimizde bizatihi milletimizin kendisiydi." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Başını soktuğu derme çatma gecekondusunda gece yarısı kalkıp bizim için dua eden piri fanileri küçümsüyorlardı. Vesayetin desteğiyle eğitimden iş hayatına her alanda dışladıkları, önünü kestikleri gençlerimizi küçümsüyorlardı. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasını kendi statülerinin sembolü olarak gördükleri için oraya gelen halk çocuklarını küçümsüyorlardı. Asker evladının yemin törenini tel örgüler ardından yaşlı gözlerle izleyen yemenili anneleri, sakallı babaları küçümsüyorlardı. Sadece kendilerine hak gördükleri kamu hizmetlerine talip olan, orta ve büyük ölçekli özel sektör girişimlerinde yer almak isteyen insanımızı küçümsüyorlardı.
Biz, hiçbir ayrım yapmaksızın milletimizi tüm fertleriyle işte bu zihniyetin küçümsemesinden de dışlamasından da engellemesinden de kurtaracak adımları attık. Eğitimden girişimciliğe her alanda fırsat eşitliğini temin edecek eserler verdik, hizmetler gerçekleştirdik. İnsanımızı, gelişmiş ülkelerde ne varsa hepsine sahip olabileceği, üstelik bunlara güçlü bir sosyal devlet şemsiyesi altında kolayca ulaşabileceği bir altyapı kurduk."
(Sürecek)