BBP Genel Başkanı Destici, Eskişehir'de gazetecilere açıklamada bulundu:

"Milletimizin sağduyusu galip gelecektir. İnşallah önümüzdeki seçimlerde yine Cumhur İttifakı hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimlerinden başarıyla çıkacaktır"

BBP Genel Başkanı Destici, Eskişehir'de gazetecilere açıklamada bulundu:
12 Mayıs 2022 - 14:55
P Genel Başkanı Mustafa Destici, "Milletimizin sağduyusu galip gelecektir. İnşallah önümüzdeki seçimlerde yine Cumhur İttifakı hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimlerinden başarıyla çıkacaktır." dedi.

Kentte oluşturulan Muhsin Yazıcıoğlu Hatıra Ormanı'ndaki fidan dikim töreninin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Destici, hatıra ormanının oluşturulmasında Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ve orman personeli ile partisinin kurucu genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun isminin yaşatılması için emek ve katkı veren herkese teşekkür etti.

"Türkiye'de son dönemde göç konuşuluyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna Destici, şöyle cevap verdi:

"Çevremiz hem aşağımızda, güneyimizde önce Irak'ta, sonra Suriye'de yaşanan iç savaşlar, işgaller... Bunların neticesinde Suriye ağırlıklı ülkemizde büyük bir sığınmacı nüfusu oluştu. İşte İçişleri Bakanlığımızın yaptığı açıklamalarda net bir şekilde, işte Türkiye'de 3 milyon 700 bin Suriyeli sığınmacı olduğu, başka ülkelerden gelenlerle birlikte bu sayının 4 milyon civarında olduğu açıklandı. Bazı siyasetçilerimiz, parti genel başkanları da dahil olmak üzere bu rakamı abartarak, sanki Türkiye'de 8-10 milyon sığınmacı varmış gibi göstererek siyasi popülizm yapıyorlar. Bununla da yetinmiyorlar, 20 sene sonra, 30 sene sonra Türkiye nüfusunun 35 milyonunun sığınmacılardan oluşacağı, demografik yapının bozulacağı, Türkiye'nin yaşanamaz bir hale geleceği gibi gerçek dışı, akıl dışı iddialarda bulunuyorlar. Bunun üzerinden halkın duygularını istismar ederek ve halkı da galeyana getirerek bir siyasi rant elde etme peşindeler ya da iktidarı, hükümeti yıpratma peşindeler. Bunlar doğru değil. Bu devlet, millet meselesidir. Milli bir meseledir. Hepimizin ortak meselesidir. Bu işler üzerinden siyasi popülizm yapmak asla kabul edilebilecek bir şey değildir."

- "Sığınmacılar üzerinden böyle bir çatışma alanı oluşturulmaya çalışılmaktadır"

Destici, Türk milletinin milliyetçi olduğunu ama tarihin hiçbir döneminde ırkçı, faşist ve şovenist olmadığına değinerek, şunları bildirdi:

"Türk milliyetçiliği insan sevgisi üzerine inşa edilmiştir. Burada hiç kimseyi ırkından, etnik kökeninden, renginden, dilinden, dininden, mezhebinden dolayı da ayırmamıştır. Ona farklı gözle bakmamıştır. Burada tehlikeli olan, en önemli tehlikelerden bir tanesi. Buradan karşıt gruplar oluşturarak Türkiye'de kaos oluşturmak, çatışma alanı meydana getirmek... Daha önceki yıllarda, geçmiş yıllarda Alevi-Sünni ayrımı üzerinden bu denenmiştir. Kürt-Türkmen ayrımı üzerinden bu denenmek istenmiştir. Sağ-sol üzerinden denenmek istenmiştir. Fakat başarılı olunamamıştır. Milletimizin irfanı, feraseti buna izin vermemiştir. Bugün de sığınmacılar üzerinden böyle bir çatışma alanı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Türkiye'de bazı siyasi partiler, bazı siyasi parti genel başkanları, siyasetçiler ve toplum mühendisleri de buna çanak tutmaktadır ya da bunun üzerinden bir siyasi rant elde etme peşindedir. Bu tehlikeli bir oyundur. Bu milleti ve ülkeyi ateşe atmaktır. Bu ülkeyi, bu milleti seven herkesin bu ateşten elini uzak tutması gerekir."

"Sığınmacıların tamamı geldikleri ülkelere gönderilmelidirler ve gönderileceklerdir." diyen Destici, "Zaten şu ana kadar 500 bini gönüllü olarak Suriye'ye dönmüştür. Avrupa'ya gidenler, sınır dışı edilenler, başka ülkelere gidenlerle birlikte bu sayı 1,5 milyon civarındadır. Suriye'de Türkiye'nin harekat alanlarımızdaki, kontrolümüzdeki bölgelerde ve gerçekten insanların tehlikesiz bir şekilde yaşayabileceği bölgelerde yeni yaşam alanları oluşturulmaktadır. Buralar bittiğinde de Sayın Cumhurbaşkanı da açıkladı bunu, bir milyondan fazla Suriyeli daha oraya gönderilecektir. Bu evlerin yapımında da yaşam alanlarının oluşturulmasında da Türkiye değil, Türkiye'nin dışındaki İslam teşkilatına üye ülkeler ya da Körfez ülkelerinin burayı finansa ettiği bilinmektedir." ifadelerini kullandı.

Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yazdığı mektuplar hatırlatılan BBP Genel Başkanı Destici, şöyle devam etti:

"Selahattin Demirtaş'tan bahsediyoruz. PKK'lıdır. Teröristtir. Terör örgütünün, siyasi uzantısı partinin eş başkanlığını yapmıştır, adaylığını yapmıştır. Sözde milletvekilliğini yapmıştır. Kardeşi dağdadır. PKK'nın dağ kadrosundadır ve kardeşinden öte kendisi de daha önceki dönemlerde açıkça PKK'yı savunmuştur. Açık aleni mitinglerde devletin varlığına kastetmiştir. Devleti bölmekten ayrı bir devlet kurmaktan bahsetmiştir. Terörist elebaşının heykelini dikmekten bahsetmiştir. Yetmemiştir 6-7 Ekim olaylarında kendi tabanını kışkırtarak ikisi polisimiz olmak üzere 37 masum insanın ölmesinin azmettiricisidir. Katillerinin azmettiricisidir. Onun mektubunun bizim nezdimizde hiçbir kıymetiharbiyesi yoktur. Hiçbir değeri yoktur. Ceza almıştır. Bu yargılandığı 6-7 Ekim, Kobani olayları diye geçen kamuoyunda olaylardan da ceza alacağı gözükmektedir."

Destici, hukukun işine karışmadıklarını ama görünen olayın bulunduğuna dikkati çekerek, "37 kişi hayatını kaybetmiştir ve bunun azmettiricisidir. Elbette ki bunun suçsuz kalmaması gerekir. Burada da yargılamanın uzamadan bir an önce bitirilip cezasının verilmesinin milletimizin bir beklentisi olduğunu, hukukun bunu kısa zamanda yerine getireceğine inanıyorum." diye konuştu.

- "Milletimizin sağduyusu galip gelecektir"

Bazı siyasi partilere, temsilcilerine ve gazetecilere eleştirilerde bulunan Destici, şöyle devam etti:

"Millet İttifakı'nı oluşturan partiler ve onların medyada sözcülüğünü yapan gazeteci, yorumcu, yazar-çizer takımı bu mektuba büyük bir kıymet atfetmektedirler. Sanki Demirtaş PKK'nın, terör örgütünün bir üyesi ya da onun partisinin eş başkanı değil de sanki bir barış elçisiymiş gibi, birliği amaçlayan birisiymiş gibi, devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini, istikbalini savunan birisiymiş gibi yorumlar yapıyorlar, anlamlar yüklemeye çalışıyorlar. Burada gerçekten onların da gerçek yüzleri ortaya çıkıyor. Devletin varlığından yana, ülkenin bütünlüğünden yana, milletin birliğinden istiklalinden ve istikbalinden yana olan hiç kimseyi bu denli savunmamışlardır. Halk TV'deki yorumculara bakıyoruz, Tele 1'deki yorumculara bakıyoruz. Kahir ekseriyetle Demirtaş'ı yani hain, terör örgütü PKK'nın bir üyesi olan PKK'ya 'terör örgütü' diyemeyen, demeyen daha doğrusu, onu kendilerince farklı bir noktaya koyan bir terör örgütü mensubunu övmektedirler ama devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin istiklalini, istikbalini savunan hiçbir siyasetçiyi övmemektedirler. Milletimiz bunu görmeli ve 2023'te de değerlendirmesini ona göre yapmalıdır. Milletimizin sağduyusu galip gelecektir. İnşallah önümüzdeki seçimlerde yine Cumhur İttifakı hem Cumhurbaşkanlığı hem de milletvekili seçimlerinden başarıyla çıkacaktır."