Ankara Üniversitesinden "17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Günü" etkinliği
Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesinde "17 Kasım Dünya Akciğer Kanseri Farkındalık Günü"...
Hastane yerleşkesindeki 50. Yıl Amfisi'nde düzenlenen etkinlikte, AÜ Tıp Fakültesi öğretim üyeleri tarafından akciğer kanserine ve tedavisine ilişkin sunumlar yapıldı.
AÜ Tıp Fakültesi Hastaneler Başhekimi Prof. Dr. Akın Kaya etkinliğin açılışında, Cebeci Hastanesinin, akciğer kanserinin tanı ve tedavisi ile sonrasında gelişecek komplikasyonu yönetmek açısından bir mükemmeliyet merkezi olduğunu söyledi.
AÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zehra Aycan ise kanserin günümüzde toplumsal durumu tehdit eden bir bulaşıcı hastalık seviyesine ulaştığını belirterek, akciğer kanserinin kötü algılar yaratan bir kanser türü olduğunu söyledi.
Bir süre önce akciğer kanserinden kaybettiği ağabeyinin 6 yıl boyunca hastalıkla mücadelesine yakından tanıklık ettiğini anlatan Aycan, şunları söyledi:
"Kanser tedavisini aldığında, kanser ilaçlarının çok geliştirilmiş olduğunu, tedavilerin oldukça etkin olduğuna şahitlik ettim bu süreçte. Fakat daha çok eksik olan kısmın hastanın psikolojik olarak desteklenmesi olduğuna ve komplikasyonların ihmal edildiğine şahitlik ettim. Komplikasyonların iyi yönetilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.
- Türkiye, akciğer kanserinin sık görüldüğü ülkelerden
Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Şen de, Türkiye'nin akciğer kanserinin sık görüldüğü ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Şen, Türkiye'de akciğer kanserinin erkeklerde birinci, kadınlarda ise dördüncü en çok görülen kanser türü olduğunu kaydetti.
Hastalığa yakalananların büyük bir kısmının 4. evrede tanı aldığını hatırlatan Şen, "Çünkü, bu hastaların çoğu sigara içiyor ve solunum semptomlarını, kronik yakınmalarını 'zaten sigara içiyorum olur' diye değerlendirip, doktora daha ileri aşamalarda başvuruyorlar ve bu da bir dezavantaj faktörü olarak karşımıza çıkıyor." diye konuştu.
Şen, sigara içenlerde hastalığa yakalanma olasılığının ortalama 20 kat fazla olduğunu vurgulayarak, sigara içme miktarı ve süresinin ve içilen tütün çeşidinin de hastalığa yakalanma riskini etkilediğini bildirdi.
Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayten Kayı Cangır ise kanser ölümlerinin, kardiyovasküler hastalık kaynaklı ölümlerden sonra ikinci sırada yer aldığının altını çizerek, bunun en önemli nedeninin insan yaşamının uzaması olduğunu dile getirdi.
Cangır, erken tanı durumunda doğrudan cerrahi tedavi uygulandığını ancak daha ileri evrelerde ek tedaviler de gerekebileceğini söyledi.
Onkolojik cerrahinin temel amacının geride tümör bırakmamak olduğunu aktaran Cangır, "Tümörün cerrahi sınırları mikroskobik ve makroskobik olarak temizse, lenf nodlarının dışında, dış ve en üst basamak negatifse ve klinik olarak değerlendirdiğinizde uzak organlarda metastaz yoksa işte o zaman cerrahinin sağ kalıma katkısı vardır." diye konuştu.
Akciğer kanserine yönelik farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen etkinliğe, AÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Serdar Öztürk, AÜ Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli de katıldı.