AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesinin eğitim yılı açılışında konuştu:
"ABD, Afganistan'dan çekilirken geride harabat, tahribat bırakarak gitti. Ne Taliban ortadan kalktı ne de terör sona erdi. Aksine Taliban devlet oldu. Sovyetler Birliği'nin Afganistan'dan çekilmesiyle Soğuk Savaş bitmişti. ABD'nin Afganistan'dan çekilmesiyle de küreselleşme olgusu tamamen sona erdi" "Şimdi rüzgar bizim yelkenimizi dolduruyor. Çok kutuplu dünyaya tekrar dönüyoruz, buna 'yerinden yönetilen dünya' demek daha doğru" "Türk Dili Konuşan Ülkeler Konseyinin önümüzdeki ay yapılacak Genel Kurulunda başkanlık Türkiye'ye geçecek ve Türkmenistan tam üye olacak. Böylece 6 devlet bu topluluğa tam üye olacak. Bununla da kalmayacak teşkilatın adı da değişecek, 'Türk Devletleri Teşkilatı' olacak. Bu, teşkilata çok daha güzel bir anlam kazandıracak"
Yıldırım, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi 2021-2022 eğitim-öğretim yılı açılış törenine katıldı.
Üniversitenin, Öveçler'deki Mütevelli Heyet Başkanlığı Konferans Salonunda düzenlenen törende, üniversitenin Türkistan Kampüsü'nün konferans salonundaki akademisyenlere ve öğrencilere de çevrim içi bağlanıldı.
Yıldırım, törende yaptığı konuşmada, bütün dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgını dolayısıyla yüz yüze eğitim yapılamadığını, artık bu hastalığın esiri olmayacaklarını ve Türkiye'nin Kovid-19 ile mücadele edeceğini belirterek, bundan sonra kısıtlayıcı, yasaklayıcı tedbirler yerine, kişisel güvenlik çemberi oluşturmak suretiyle bu süreci yürüteceklerini kaydetti.
Hoca Ahmet Yesevi'nin Türk dünyası için önemine işaret eden Yıldırım, Yesevi'nin Türk milletinin İslam'ın nuruyla aydınlatılmasına rehberlik etmiş, hikmetli sözleriyle gönülleri aydınlatan şair, mütefekkir, bilge bir insan olduğunu ve üniversitenin bulunduğu Türkistan'ın da Hoca Ahmet Yesevi'nin maneviyatından feyizlenen kadim bir şehir olduğunu dile getirdi.
Üniversitenin, Sovyet sistemi dağılmadan 5 ay önce, 6 Haziran 1991'de Türkistan Devlet Üniversitesi adıyla açıldığını, Kazakistan'ın lideri, Türk Dili Konuşan Devletler Topluluğu Onursal Başkanı Nursultan Nazarbayev'in engin vizyonunun eseri olduğunu kaydeden Yıldırım, üniversitenin bugünkü isminin de 31 Ekim 1992'de verildiğini anımsattı.
Yıldırım, Hoca Ahmet Yesevi'nin Türk kültüründe önemli izler bıraktığını, Anadolu ve Balkanların manevi mayasını çalan erenlerin başında geldiğini, insanlık, dil ve inanç üzerine manevi sözlerinin dünyaya miras olduğunu vurguladı.
- "Zenginlik merkezi batıdan doğuya doğru hicret etmeye başladı"
1992'de kurulan ve bugün 5 üyesi olan Türk Dili Konuşan Ülkeler Konseyi'ne değinen Binali Yıldırım, şunları kaydetti:
"Türk Dili Konuşan Ülkeler Konseyi'nin önümüzdeki ay yapılacak Genel Kurulunda başkanlık Türkiye'ye geçecek ve Türkmenistan tam üye olacak. Böylece 6 devlet bu topluluğa tam üye olacak. Bununla da kalmayacak teşkilatın adı da değişecek, 'Türk Devletleri Teşkilatı' olacak. Bu, teşkilata çok daha güzel bir anlam kazandıracak. Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan asil üye olacak. Macaristan başta olmak üzere gözlemci üye olmak isteyen 15 ülke sırada bekliyor. Bölgeye olan ilgi günden güne artıyor. Çünkü zenginlik merkezi batıdan doğuya doğru hicret etmeye başladı. Eski yıllarda tersi vardı. Kafkaslar, Orta Asya, Anadolu coğrafyası yol güzergahında olmaya devam ediyor. Bu bölgenin önemi tartışılmaz. Bütün dünyanın ilgisi buraya yoğunlaşmış durumda. Zengin doğal kaynakları, verimli ve mümbit toprakları ile bölgenin gittikçe önemi bütün dünya tarafından fark ediliyor."
- "Batının bilgi ve teknoloji konusundaki tekeli kırıldı"
Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nin, Soğuk Savaş dönemindeki iki kutuplu dünya düzeninin son günlerinde kurulduğunu anımsatan Yıldırım, 2000'li yıllara kadar dünyanın, adını Batı dünyasının koyduğu "küreselleşme" süreci ile yüzleştiğini, bu sürecin bir hüsran ile noktalandığını vurguladı.
Yıldırım, "Amerika ve Avrupa Birliği ülkeleri, küreselleşme çağı ile Asya ve Afrika'yı ucuz üretim ve pazarlama kapısı olarak gördüler. Bu plan da onların istediği gibi yürümedi. Süreç Asya ülkelerinin lehine sonuçlar doğurdu. Bu süre içerisinde altyapılarını gelişirdiler, küresel ticareti öğrendiler. Gelişmiş ülkeler, az gelişmiş ülkelere 20 yüzyılın paradigmaları ile yaklaşmayı tercih etti. Onların her zaman tüketici kalacağını hesap ettiler. Ancak gelişmekte olan ülkeler de bilgi, fırsatlar ve kaynaklardan yararlanmayı bildi. Böylece gelişme yolunda mesafe katedildi." dedi.
11 Eylül saldırısından sonra ABD'nin El Kaide, Taliban örgütlerini bahane ederek Afganistan'a yerleştiğini, amacının Rusya, Hindistan ve Çin gibi ülkeleri kontrol edebilmek olduğunu belirten Yıldırım, ABD'nin 20 yıl boyunca trilyonlarca dolar harcama yaptığını, 2 bin 500'den fazla askerini kaybettiğini söyledi.
Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"ABD, Afganistan'dan çekilirken geride harabat, tahribat bırakarak gitti. Ne Taliban ortadan kalktı ne de terör sona erdi. Aksine Taliban devlet oldu. Sovyetler Birliği'nin Afganistan'dan çekilmesiyle Soğuk Savaş bitmişti. ABD'nin Afganistan'dan çekilmesiyle de küreselleşme olgusu tamamen sona erdi. Şimdi rüzgar bizim yelkenimizi dolduruyor. Çok kutuplu dünyaya tekrar dönüyoruz, 'yerinden yönetilen dünya' demek daha doğru. Batının bilgi ve teknoloji konusundaki tekeli kırıldı. Türkiye dışardan almak zorunda olduğu pek çok ürünü kendisi üretiyor. Silahlı, silahsız insansız hava araçları ile dünyanın dikkatini çeken bir ülke haline geldik."
- "Hayallerinizi gerçekleştirmek için azimli, sabırlı ve gayretli olmalısınız"
Türkiye-Kazakistan ilişkilerine de değinen Yıldırım, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 3 milyar dolar düzeyinde olduğunu, Kazakistan'da faaliyet gösteren Türk şirketlerinin günden güne arttığını, altyapı projelerinin başarıyla sürdüğünü dile getirdi.
"Bizim kısa ve orta vadede hedefimiz, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 10 milyar doların üzerine çıkarmaktır. Her iki ülkede bu irade mevcuttur." diyen Yıldırım, Türkiye ve Kazakistan'ın her geçen gün büyüyen ülkeler olduğuna işaret etti.
Yıldırım, üniversite öğrencilerine de seslenerek, "İstikbalinizi hedefleyerek eğitiminizi tamamlamak için gayret gösteriyorsunuz, hayalleriniz ve hedefleriniz var. İnsanlar hayalleri ve hedefleri ile yaşar. Hayallerinizi gerçekleştirmek için azimli, sabırlı ve gayretli olmalısınız. Nerede azim varsa, orada çözüm vardır." dedi.
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Muhittin Şimşek de, bu sene alınan kararla 13 fakülte ve 33 Türk devlet ve akraba topluluklarından 15 bini aşkın öğrenci, 1200'i aşkın akademik personelle eğitim verdiklerini kaydetti.
Üniversitelerden mezun olan öğrencilerin çok önemli kurumlarda görev yaptığını belirten Şimşek, yeni öğretim yılının üniversiteye hayırlı olmasını diledi.
Üniversitenin Rektörü Dr. Janar Temirbekova da, Türkistan'dan çevrim içi olarak kısa bir konuşma yaptı.
Eğitim yılı açılışına, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı ve Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Serdar Çam, AK Parti Ankara milletvekili Lütfiye Selva Çam da katıldı.