Moda sektöründe sürdürülebilir kalkınma için tüketim alışkanlıkları değişmeli
İGÜ Güzel Sanatlar Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Soneser Yurdakul: "Sürdürülebilirliği sağlamak için sürdürülemez moda alışkanlıklarının değişmesi gerekiyor"
İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi, Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Soneser Yurdakul, Sürdürülebilirliği sağlamak için sürdürülemez moda alışkanlıklarının değişmesi gerekiyor. ifadesini kullandı.
İGÜ açıklamasına göre, son yıllarda dünyada yaşanan iklim krizi, kaynakların tükenmesi ve çevre kirliliği ile birlikte farkındalık artarak sürdürülebilirlik kavramı gündeme taşıdı.
Doğal kaynakların tükenmeye başlaması, geleneksel enerji kaynaklarının maliyetinin yükselmesi, karbon salınımının azaltılmasına yönelik küresel düzeyde alınan kararlar ve toplumsal çevre bilincinin artması ile sürdürülebilir üretim stratejileri zorunlu hale gelmeye başladı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Soneser Yurdakul, kaynakların hızla tüketildiği, ucuz işçiliğe dayanan, yüksek miktardaki atık oluşumuyla çevre kirliliği oluşturan hızlı moda anlayışının tersine, ekolojik bütünlük ve toplumsal adaleti esas alan “sürdürülebilir moda” anlayışının tüm dünya ile birlikte Türkiye’deki moda ve tekstil sektöründe de hızla benimsendiğini belirtti.
Yurdakul, sürdürülebilirliği sağlamak için sürdürülemez moda alışkanlıklarının değişmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Sürdürülebilir moda anlayışında, iklime duyarlı, doğa dostu ve üretimde çevreye zarar vermeyen doğal materyallerin kullanımına dikkat ediliyor. Bu anlayış; sektörün çevreye verdiği tahribatı azaltmak, uzun süre kullanılabilir, geri dönüştürülebilen ve azami oranda atık üreten hayvan ve doğa dostu kaliteli ürünler üretmeyi amaçlıyor. Dünyaca ünlü birçok moda markası, çevresel etkileri azaltmak amacıyla sürdürülebilir moda üretimine yatırım yapıyor. Türkiye’de de bu konuda oluşan hassasiyet artmaya başladı.
Bitkisel kaynaklarda su tüketimi dikkati edilmesi gereken faktörken, hayvansal ürünlerin kullanımında da toplumsal duyarlılıklar ön plana çıktığına dikkati çeken Yurdakul, şöyle devam etti:
Sıkça duymaya başladığımız 'Zulümsüz Moda' kavramı ile bu duyarlılıkların başında veganizm geliyor. Dünya genelinde hızla yayılan ve hayvansal ya da hayvanlar üzerinden elde edilen hiçbir ürünü kullanmamak, tüketmemek tüm ihtiyaçların tamamen bitkisel kaynaklardan karşılanması anlamına gelen veganizm, moda sektörünü vegan giyim üretmeye yöneltti. Vegan giyim; üretimde hayvansal kaynaklı hiçbir materyalin giyim ve aksesuarların üretim sürecinde ana ya da yardımcı malzeme olarak kullanılmaması esasına dayanıyor.
- Ürün etiketlerinde bilgilere yer verilmeli
Soneser Yurdakul, sürdürülebilirliği sağlamada atılacak en önemli adımın toplumsal bilinçlenmenin sağlanması olduğunu vurguladı.
Sürdürülemez tüketim davranışları değişmeden ve ihtiyacı kadar olanı tüketme alışkanlığı kazanılmadan sürdürülebilirliği sağlanmasının imkansız olduğunu ifade eden Yurdakul, Bu nedenle tüketicilerin bu konuda bilinçlenmesinin sağlamak için, sürdürülebilir moda anlayışı kitlesel medyada daha sık anlatılmalı, marka ve firmalar sürdürülebilirlik anlamındakini özelliklerini ön plana çıkarmalı, ürün etiketlerinde söz konusu bilgilere yer verilmeli, merkezi ve yerel yönetimler ile sivil toplum örgütleri atık toplama konusunda daha aktif olmalıdır. değerlendirmesinde bulundu.